Trakya’da yaşanan çevre kirliliği tarım arazilerini olumsuz etkiliyor. Bölge genelinde yapılan son araştırmalar, yüzde 81.6’sı tarıma elverişli toprak yapısının gittikçe bozulduğunu ortaya koyarken, ekili alan oranının da azaldığını gösteriyor. Öyle ki, yüzde 81.6 ‘sı tarım arazileri ile kaplı olmasına karşı, Türkiye tarım alanlarının sadece yüzde 3.9’u, etkili tarım alanlarının yüzde 5.5 ‘i, sebze bahçelerinin yüzde 2.5’i, meyve alanlarının yüzde 0.5 ‘i Trakya’da bulunuyor. Bölgedeki ekim alanları üzerindeki tahribatın; tarımı bitirme ve sürdürülebilirliği bozacak noktaya geldiği belirtilirken, sorunların temelinde ise küresel iklim değişikliği, toprak erozyonu, çoraklaşma ve çölleşme, düzensiz yağış rejimi, killenme, çarpık kentleşme, suya dayalı sanayi, tarım alanlarının amaç dışı kullanımı başı çekiyor.
45 YILLIK SORUN
Toprak kirliliğinin temelinde bölgede 45 yılı aşkın yaşanan sanayileşmeden kaynaklandığını söyleyen Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası Tekirdağ Şube Başkanı Cemal Polat ise yapılan son araştırma bulgularını şöyle aktardı: “Aşırı gübre ve zirai ilaç kullanımı, kentsel kaynaklı kirlenmeler yer altı ve yer üstü su kirliliğinde önemli rol oynuyor. Çevre sorunlarının büyük bölümü doğanın yanlış ve kötü kullanımı sonucu doğal dengenin bozulmasından kaynaklı.”
REKOLTE POTANSİYELİ
Tarımsal üretimde yanlış uygulamalar yapıldığını da dile getiren Polat, “Madencilik, evsel ve endüstriyel artıkların bilinçsiz, atılımı gibi nedenlerle kirlenme boyutu artıyor. Çeltik dışında yapılan tarımsal üretim kuru koşullarda yapılmasına rağmen bir dönüm birim alanda alınan verim, buğdayda ortalama 500-600 kg; ayçiçeğinde 250-280 kg. Ancak çiftçilerin daha yüksek verim alabilmek amacıyla fazla dozda bilinçsizce ilaç ve gübre kullanımı var olan kirliliği daha da arttırdı” diye konuştu
TUZLULUK VE ÇÖLLEŞME
Özellikle Çorlu, Çerkezköy, Ergene ilçelerindeki duruma dikkat çeken Polat, kirli suların tarımsal sulamada kullanımının olumsuz sonuçlar doğurduğunu da belirtirken, “Toprak verimliliği ile ürünlerde verim ve kalite düşüklüğünü olumsuz etkileniyor. Kirli suyun kullanımı toprakta aşırı ağır metal, aşırı tuzluluk birikimi ile çölleşmeye neden oluyor. Yeraltı suları, izinsiz ve plansız açılan su çekimleri nedeniyle yeraltı sularında aşırı bir azalma (350-400 m derinlik) meydana gelmiştir” ifadelerini kullandı.
SÜLFAT SUYA KARIŞIYOR
Öte yandan bölgedeki toprak kirliliğine ilişkin konuşan Ekoloji Uzmanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı da özellikle Çorlu’da yıllardır devam eden çevre sorunlarının çözüme kavuşturulmadığının altını çiziyor. Çorlu’daki toprak kirliliğini yanı sıra Velimeşe ve Veliköy’deki sanayi tesislerinin atıklarına da dikkat çeken Kantarcı ise görüşlerini şöyle dile getiriyor: “Problemin acilen çözüme kavuşturulması gerekiyor. Tehlikeli ve zararlı gazların, bitkiler vasıtasıyla toprağa geçiyor. Magnezyum ve sülfatlı, acı suyu tarımda kullanıldığından toprak zarar görüyor. Trakya’da büyük bir felaketle karşı karşıyayız.”
mert.inan@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel
