İşte Panenka dergisinin Arda Güler yazısı:
“Arda Güler Türk milli takımının dahisidir. 19 yaşında ve rakip defans oyuncularının başını döndürmekten hoşlanan bir hücum futbolcusu. Fenerbahçe’deki çıkışının ardından geçen yaz piyasadaki en heyecan verici transferlerden biri olarak Real Madrid’e geldi. Ne yazık ki sakatlıklar onu sezonun büyük bölümünde sahalardan uzak tuttu, bu da İspanyol devinin kurmayları arasında şüphelerin artmasına neden oldu. Ayrıca milli takım için de alarm zillerinin çalmasına yol açtı.
Ancak Güler, sanki Avrupa Kupası’nın yaklaştığının kokusunu almış gibi toparlandı ve Ancelotti’nin Lig’de kendisine verdiği sınırlı dakikaları değerlendirmeye başladı. Çocuk bunlardan çok iyi faydalandı. Oynadığı on maçta kaleye attığı altı şut altı golle sonuçlandı. Ligin sonunda çocuğun tatil yapmayacağı, Almanya’ya gideceği belli oldu.
Arda Güler, doğuştan driblingçi, hareket özgürlüğüne ihtiyaç duyan ve topun ayağının altında olmasından keyif alan bir sanatçı gibi. Harika oyun görüşü ve alan anlayışı, rakip baskısı altında bile doğru karar vermesini sağlıyor.
Yıldızlarla dolu Real Madrid’deki genç adam şimdilik son derece etkili bir makinenin bir dişlisi konumunda ama bundan daha fazlası olacak. Türkiye milli takımında ise bir referans noktası olarak adlandırılıyor. EURO 2024’teki ilk maçında Türkiye ile Gürcistan günümüzün sıkıcılaşan futboluna karşı anarşik bir futbol oynadı. Arda Güler attığı golle Google’un dünya gündemini salladı. Arda öyle bir oyuncu ki sakatlık veya futbolun öngörülemezliği nedeniyle zaman zaman ortadan kaybolabilir ama sonunda insanların onun hakkında konuşmasını sağlar. Belirleyici anda, çiviyi çakıyor. Çaylak bir futbolcu için şaşırtıcı bir kalite.”
