Borussia Dortmund’un teknik direktörü Nuri Şahin. Kulağa nasıl geliyor?
Çok güzel. Kulağa farklı geliyor ama kulağa çok hoş geliyor. Kendimi Borussia Dortmund’un teknik direktörü olarak adlandırabildiğim için, bana bu görev ve bu onur verildiği için çok mutluyum.
Borussia Dortmund’da altyapıda başladınız, top toplayıcıydınız, sahada iz bıraktınız. Bugün itibariyle BVB’nin baş antrenörüsünüz. Bu sizin için ne anlama geliyor?
Sorunun kendisi cevaptır. Bu benim için dünyalara bedel; bu kulüple, bu şehirle olan bağım. Ancak bu otomatik olarak Borussia Dortmund’un teknik direktörü olacağınız anlamına gelmiyor. Son birkaç yılda kendimi bu yönde geliştirdim ve bir noktada bu hayalimi gerçekleştirebilmek için iyi bir antrenör olmak için elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştım. Bugün bu harika fırsatı yakaladığım gün ve bundan mutluyum.
Son altı aydır teknik ekibin bir parçasısınız ve Şampiyonlar Ligi finaline çıktınız. Neler öğrendiniz?
Çok fazla. Edin ve ben bir takımdık, her zaman birbirimizle aynı fikirdeydik, son altı ayda bana çok fazla özgürlük tanındı: Kulübümü yeniden tanıyabildim, tüm iç görüleri edindim. Edin Terzic, gerçekten kapılarını bana tamamen açtı; tüm verileri, analizleri, eğitimleri. Bunun için ona hayatımın geri kalanında minnettar olacağım. Kulübümü farklı bir bakış açısıyla yeniden tanıyabildim. Çok ama çok öğretici bir dönemdi ve ne yazık ki Şampiyonlar Ligi zaferiyle taçlanan bir sonuca ulaşmadı ama kaçırmak istemeyeceğim harika bir dönemdi.
Tüm BVB hayranları oyuncu Nuri Şahin’i tanıyor. Antrenör Nuri Şahin’in özelliği nedir ve sizi antrenör olmaya iten şey neydi?
Aslında 2015’teki sakatlığım. Bu benim için antrenör olma tutkumu gerçekten geliştirdiğim, oyunun kurallarını değiştiren bir an oldu. Tabii o zamanlar sahip olduğum eğitmenlerden de etkilendim. Aslında o zaman bu yola gitmek istediğimi biliyordum ve 2015’ten itibaren birçok bilgi edinmeye başladım. Ve şimdi 2024’te Borussia Dortmund’un başantrenörü olarak büyük tutkumla buradayım. Oyunculuk kariyerimden sonra bir daha bu kadar tutkuya sahip olacağımı hiç düşünmezdim ama bu işe tutkuyla bağlıyım. Her sabah koçluk yapacağımı bilerek bir gülümsemeyle kalkıyorum.
Oyun fikriniz nasıl? Takımdan ne bekliyorsunuz?
Bu soru her antrenöre sorulur ve genellikle şu cevabı alırlar: “Topa sahip olmak. Karar vermek istiyoruz.” Elbette bu bizim için de geçerli. Aktif olmak istiyoruz, topa sahip olmak istiyoruz, oyunun hangi yöne gideceğine karar vermek istiyoruz ve bunu Brackel’de her gün çalışacağız. Her şeyin temeli budur. Burası ruhun yaratılması gereken yer; burada çalışmalıyız, acı çekmeli, gülmeli, ağlamalıyız; her şeyi dengeye koyacağız. Oyunun her yönüne ihtiyacımız var. Modern oyun sadece her şeyi kapsamanız gerektiği anlamına gelir. Topa sahip olmak elbette harika, ancak bu yeterli değil, aynı zamanda savunma yapmamız da gerekecek. Sonuçta her zaman rakipten bir gol fazla attığımızdan emin olmak istiyoruz. Oynadığımız futbolun bu şehre yakışmasını istiyorum. Borussia Dortmund ve Dortmund şehri bir şeyi temsil ediyor. İnsanların her hafta sonu stadımıza geldiğinde Borussia Dortmund’un iyi futbol oynadığını görmesini istiyorum.”
