Özel’in açıklamalarından satır başları şöyle:
Gaziantep’te trafik kazasında kaybettiğimiz 9 vatandaşımızın ailesine başsağlığı diliyorum. Almanya’da geçen hafta kaybettiğimiz gazeteci Celal Başlangıç’a Allah’tan rahmet diliyorum. Dün Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın hatıraları önünde anma törenindeydik. Bu büyük acıya hep birlikte bir kez daha ortak olduk. Bu salondaki herkes, bu partideki herkes, Deniz’in, Hüseyin’in, Yusuf’un kardeşidir. Onları yolu tam bağımsız Türkiye yolu, CHP’nin yoludur.
Deniz, Filistin ile dayanışma içindedir ve yanında Filistinli arkadaşı İsa vardır. Arapça yazılmış Filistin şiirini okur. Deniz, şiiri anlamaya çalışır ve “Bunun Türkçesini basalım” der. Bu şiir basıldığında Deniz artık aramızda yoktur. İsa denizin mezarını ziyaret eder.
İsa 2 sene önce öldü, ölürken bu kitabı evladına verdi. Geçen hafta o kitap bize getirildi. “İsa’nın oğlu, Deniz’in yolundan giden Özgür Özel’e bu kitabı hediye ediyor” dediler. Kitabı CHP müzesine konmak üzere aldım. Partinin envanterine kaydettik.
1 MAYIS OLAYLARI: “O UTANÇ DUVARI HEP HATIRLANACAK”
Arabuluculuk teklif ettik, arama noktalarında görev amayı dahi teklif ettik ama tüm öneriler reddedildi. AYM’nin açık kararına rağmen Taksim 1 Mayıs’ta emekçilere kapatıldı. AYM kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük. surların, sarnıcın önüne, tarihi kemerlerin önüne, aralarına tomalar dizerek önüne polisimizi dizerek orayı bir utanç duvarı haline getirdiler. bu utanç duvarı tarihe geçti. O utanç duvarı hep hatırlanacak. O gün birileri anayasaya uymadılar ve emekçileri içeriye almadılar. Girmek isteyenler, kendileri de birer emekçi olan polisimiz ile karşı karşıya getirildi. Yurttaşlarımız gözaltına alındı ve 49’u tutuklandı. Bir tarafta AYM kararına direnip kanunsuz emri verenler, karşılarında gençleri gözaltına alıp tutuklayanlar. Gösteri ve yürüyüş hakkı anayasal bir haktır. Mağdurların suçlu ilan edildiği bir süreçteyiz. Bir an önce gençlerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Milletten kanuna uymasını isteyenlerin önce anayasa uyması gerektiğini hatırlatıyorum.
İSTANBUL’DA ORTALAMA KİRA 23 BİN LİRA
Kira sorununun en yüksek olduğu kent İstanbul, ortalama kira 23 bin lira. En düşük emekli maaşı 10 bin lira, asgari ücret 17 bin lira. Bunun Avrupa’da bir örneği yok. Emeklimize ve emekçimize yapılan bu zulmün altını dikkatle çiziyoruz. İPA raporuna göre ise geçen bayram İstanbulluların yüzde 70’i şehir dışına hiç çıkmadı. Bayramlarda İstanbul boşaldı diyorduk, bu bayram yüzde 70’i adım atamadı. Bırakın tatili, memleketlerine gidemediler. İstanbullu kredi kartı borcunun sadece asgari tutarını ödeyebilenler yüzde 35’e dayanmış. Yüzde 8.6’sı hiç ödeme yapamıyor. Yani 2 İstanbulludan biri, kredi kartının asgari tutarı kadar ya da asgari tutarının altında ödeme yapabiliyor. Bu yoksulluğu görmeli ve hep birlikte itiraz etmeliyiz.
“KEMERİ HEP YOKSULLAR SIKIYOR”
Türkiye’de KDV yüzde 20. Şimdi birtakım hazırlıklar var. Mobilya, eğitim, sağlık, konaklama harcamalarına ve Mehmet Şimşek’in aklındaki liste oyunuyla KDV yüzde 10’dan 20’ye çıkarılıyor. Fabrikatörle işçisi aynı ürüne aynı vergiyi ödüyor. Bu adaletsizliğe isyan ediyoruz. Bu adar işçi, memur, yoksul, toplam verginin yüzde 90’ını veriyor. İsyan ediyoruz. Yüksek enflasyon 4 ayda maaşları eritip kuşa çevirdi.
Kemeri hep yoksullar sıkıyor. 10 bin lira emekli maaşı, 1872 lira değer kaybetti. Emeklinin sesini duymuyorlar. Emeklilere söz verdik. Onlar yıllarca bu memlekete hizmet ettiler. Şimdi onları unutamayız. Herkes bir gün emekli olacak. Emeklinin hakkını CHP alacak. Mehmet Şimşek krize tuhaf yöntemlerle çare arıyor. Güya IMF yok, hayaleti var.
“ATANAMAYAN ÖĞRETMEN SAYISI 1 MİLYONU AŞTI”
Sayın Erdoğan, rahmetli Ecevit’e “Madem atamayacaktın niye mezun ettin 82 bin öğretmeni?” derdi. Bugün atanamayan öğretmen sayısı 1 milyonu aştı. Mülakatsız KPSS ile atama sözü verdiler, seçim bildirgesine yazdılar, bu vaatle oy topladılar, şimdi “Mülakatı kaldırmayız” diyorlar. 68 bin atama beklenirken 20 bin mülakatlı atama söylediler.
“İSRAİL’İN REFAH SALDIRISI KABUL EDİLEMEZ”
Bizim “İsrail ile ticareti durdur” çağrılarımıza kulak tıkayanlar, önce 54 ürün grubunun ticaretine sınırlama getirdiler. Nihayet şimdi eski iddialarını çiğneyip İsrail ile ticareti durdurarak bizi ve kendilerini eleştirenleri haklı çıkardılar.
İsrail’in Refah Sınır Kapısı’na saldırısı kabul edilemez. İnsanların katline daha fazla seyirci kalamayız. İsrail’in ateşkesi kabul etmesi için her baskının, yaptırımın devreye sokulması için çağrıda bulunuyoruz.
BAHÇELİ İLE NE KONUŞTULAR?
Bugün sayın Bahçeli’den dün talep ettiğimiz randevumuz saatler içinde karşılandı ve bizleri kabul ettiler. Sayın Bahçeli’ye ve MHP’nin tüm üyelerine teşekkür ediyorum. Görüşme gayet olumlu ve verimli geçti. Yapılan görüşmelerden sonra eğer ortak bir açıklama yoksa görüşme taraflardan kendi ifadelerini paylaşabilecekleri ancak verilen cevapları paylaşmayacakları bir anlayışla sürmelidir. Erdoğan görüşmesinde bir büyükelçinin devlet geleneklerine göre tutulmuş notları arşive girmiştir. Kayıt dışı siyasete itiraz eden anlayışımızla bütün bilgiler parti meclisimizle paylaşılmıştır. Biz neler söylediğimizi söyledikten sonra ne cevap aldığımızı söylemek bizim işimiz değildir. Sayın Bahçeli bana büyük bir nezaketle “Açıklama yapabilirsiniz” dediğiniz halde kendisi ayakta bekleterek açıklama yapmayı doğru bulmadım. Görüşülen her hususu bu kürsüde paylaşacak değilim. Seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdik, kendisi memnuniyetle dinledi, tebriklerini kabul ettik. Kendisinin de daha önce paylaştığı gibi 10 bin liralık emekli maaşıyla geçinmenin imkansızlığı noktasında görüşlerimizi ifade ettik. Asgari ücrete temmuz zammının yapılmamasının yaratacağı sıkıntıyı paylaştık. Atanmayan öğretmenlerden staj ve çıraklık mağdurlarına, uzman çavuş ve emekli astsubayların sorunlarına kadar pek çok konuda görüş alışverişinde bulunduk. Farklı düşündüğü noktaları dikkatle takip edip not aldık. Kendisinin değerlendirmelerinin neler olduğu konusunda daha fazla bir detay benim tarafımdan verilmeyecek, bunu kamuoyunun anlayışına bırakıyorum.
